Trafik kazası sonucu araçta oluşan değer kaybı için başvurulabilecek hukuki yollar

Ülkemizde her yıl başta sürücü hataları olmak üzere birçok sebepten trafik kazaları meydana gelmekte, bu kazalar sebebiyle de mağdur olan kişilerin uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini konusu gündeme gelmektedir. Hasar gören bir aracın her ne kadar tamir edilip hasarları giderilse de, bu araçların kazaya karıştığı tramer kayıtlarından görülebildiği gibi sigorta eksperlerince de tespit edilebilmekte olup, kazaya karışan bir araç daha önce hiç kazaya karışmamış emsallerine göre düşük fiyatlara satılmaktadır. Araç değer kaybı, trafik kazası nedeniyle hasar gören aracın ikinci el piyasa değerindeki düşüşü ifade etmektedir. Bugünkü yazımda trafik kazası sonucu aracında değer kaybı meydana gelen kişilerin hangi hukuki yollara başvurabilecekleri, başvuru için gerekli şartlar ve hukuki süreç hakkında bilgilendirmelere yer vereceğim.
Öncelikle bir kişinin araç değer kaybı talep edebilmesi için gerekli şartlardan bahsetmek gerekirse; meydana gelen kazanın çift taraflı bir trafik kazası olması, değer kaybı talep eden tarafın kazada %100 kusurlu olmaması, kaza nedeniyle araçta bir hasar meydana gelmesi ve hasar gören parçaların daha önce başka bir kazada onarılmamış olması gerekmektedir. Bu şartları sağlayan mağdurlar için sigorta şirketine başvuru, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru ya da dava yoluyla değer kaybının tazmini mümkündür. Araç değer kaybının kaza tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde talep edilmesi gerekmekte olup, iş bu davanın açılması için zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunulması dava şartıdır. Ardından sigorta şirketinin başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplaması gerekir. Sigorta şirketince başvuru cevaplanamaz veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceği öngörülmüştür.
Uygulamada değer kaybı talebi için başvurulan sigorta şirketlerinin kısmen bir ödeme yaptıklarını ya da mağdurların ilgili sigorta şirketinden hiç ödeme alamadığını görmekteyiz. Kendilerine talep ettikleri tutarın altında ödeme yapılan ya da hiç ödeme alamayan mağdurlar tahkim ya da dava yoluna başvurarak değer kaybını tazmin edebilmektedir. Tahkime başvurabilmek için öncelikle anlaşmazlığa neden olan konunun mahkeme, Tüketici Hakem Heyeti ya da kanundaki haller nedeniyle tahkime intikal etmemiş olması zorunludur. Bu hallerin dışında sigorta ettiren kişiler ya da sigortadan fayda sağlayan gerçek ya da tüzel kişi ya da kişiler, üye sigorta şirketleri hakkında tahkim başvurusunda bulunabilir. Başvurular sigorta sözleşmesi ile ortaya çıkan anlaşmazlıklar için yapılabilir. Aynı zamanda Güvence Hesabı ile ilgili talepler de başvuru konusu kapsamında değerlendirilir. Komisyona başvuru öncesi ilgili sigorta şirketine başvuru zorunluluğu aranmakta olup, yapılan başvurunun 6 ay içerisinde sonuçlandırılması gerekmekte olduğundan ilgili şartların sağlanması halinde dava yolundan daha kısa sürede uyuşmazlığın çözümlendiğini söyleyebiliriz.
Gerek ilgili sigorta şirketine gerekse tahkim ya da dava yoluna başvurulması için aranan şartlar ve istenen belgeler hususunda son derece özenle hareket edilmesi gerekmektedir. Trafik kazası sonucu aracında değer kaybı yaşayan ve yukarıda belirttiğimiz şartları taşıyan mağdurların mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda alanında uzman bir avukattan yardım almalarının hukuki sürecin daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için önem arz ettiğini belirtmek isterim.