CHP'de 23 Mart tarihinde yapılacak ve partinin cumhurbaşkanı adayını belirleyecek önseçim öncesi çalışmalarına başlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı aday adayı Ekrem İmamoğlu'nun İzmir'den sonraki durağı Bursa oldu. Cengiz Göllü Voleybol Salonu'nda konuşan Ekrem İmamoğlu, Bursa'nın haricinde Yalova, Bilecik, Kütahya ve Balıkesir'den gelen partililere de seslendi. Konuşmasına "Memleketin bereketini kaçıranları önümüzdeki seçimde evlerine göndereceğiz." diye başlayan İmamoğlu'nun gündeminde TÜSİAD başkanlarına yapılan yargılamalar vardı. İmamoğlu, "Bu ülkenin üreten insanlarını korkutmaya çalışmayı strateji olarak görüyorlar. Amaçları kendilerine ait koltuğu korumak, sarayda oturmak. Ama millet seni evine yollayacak" dedi.

"NAMUSLU HAKİMLERİ, SAVCILARI ZOR DURUMDA BIRAKIYORLAR"
İmamoğlu yerel yönetimlerin açtığı kent lokantalarına ve kreşlere engel olunduğunu belirterek şunları kaydetti: "Milletin ihtiyaçları için milletin parasını, millete dağıtma prensibinden asla vazgeçmeyeceğiz. Bu iktidarın elini kolunu soktuğu hiçbir yerde adalet yok. Bunların içinde adalet duygusu kalmadığı gibi amacı adaleti sağlamak olan yüce Türk yargısının namuslu hakimini, savcısını zor durumda bırakıyorlar. Adaleti sağlamak için uğraşan herkese düşman oluyorlar. İnsanlarımız zor şartlarda bir öğün karınlarını doyurabilsinler diye gururla söylüyorum kent lokantaları açtık. Burada ve Türkiye'nin her yerindeki yerel yönetimdeki arkadaşlarım her yerde kent lokantaları açtılar. İktidarın düştüğü acizliğe bak, bütün güçleriyle nereye saldırıyorlar, en büyüğü 100 metrekare olan kent lokantasına. Orada gitti yemek yedi diye bir insana soruşturma açıyorlar. Utanılacak durumdalar" dedi.
"MİLLETİN HAKKINI MİLLETE VERECEĞİZ"
Açıklamalarını sürdüren İmamoğlu, "Biz dar gelirli ailelerinin çocukları okul öncesi eğitim alabilsin, anneleri çalışabilsin diye kreşler açıyoruz. Onlar ne yapıyorlar? Kapatmaya çalışıyorlar. Milletin tepkisini görünce nasıl kıvırabiliriz diye düşünüyorlar. "Küçük çocuğu olan annelere ulaşımı ücretsiz yapacağım" dedim. İstanbul zor bir şehir, birçok şehirden çok daha zor geçim sıkıntısı olan bir şehir. Cumhurbaşkanı her mitingde "Kimin parasını kime veriyorsun" dedi. Ben de dedim ki "Milletin parasını millete veriyorum." Bunlar milletin hakkına girmeye o kadar alışmışlar ki milletin parasını millete vermemiz akılları almıyor. Onların mantığı milletin parasını kendilerine yakın olan bir avuç insana vermek. Biz bu yola milletin hakkını millete vermek için çıktık. Milletin hakkını millete geri vereceğiz. Bu milletin en kaliteli sağlık hizmetine kolayca ulaşmaya, afetlere karşı güçlü bir şekilde çıkmaya hakkı yok mu? Bu milletin kökeni, inancı, siyasi görüşü ne olursa olsun herkesin kendini güvende hissettiği bir ortamda yaşamaya hakkı yok mu? Elbette var. İktidar olacağız, millet hakkını alacak. Milletin hakkını millete vereceğiz. Bu milletin kökeni, inancı, cinsiyeti ne olursa olsun herkesin kendini güvende hissettiği bir ortamda yaşamaya hakkı yok mu? Elbette var. İktidar olacağız, millet hakkını alacak. Milletin hakkı millette kalacak" diye konuştu.

İMAMOĞLU'NDAN SİNAN ATEŞ AÇIKLAMASI
İmamoğlu, "Bursa'yı daha önce ziyaret ettiğimde annesini babasını ziyaret edip dertleştiğim, Sinan Ateş'i buradan yine rahmetle anıyorum. Öldürülmesiyle ilgili dava karara bağlandı. Cinayetin aydınlandığını adaletin tecelli ettiğini kim söyleyebilir? Sinan Ateş'in değerli acısı da bizim acımızdır. Bu kardeşiniz, bu evladınız, bu ağabeyiniz tüm acıları dindirmek siyasi cinayetlerin son bulduğu bir ülke kurmak için yola koyulmuştur" ifadelerini kullandı.
ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI
İmamoğlu, 23 Mart tarihinde CHP'li üyeleri sandığa davet ederek şunları söyledi: "Göreceksiniz seçim sandığı milletin önüne gelecek, hem de milletin önüne bereketiyle gelecek. Sandıktan oy fışkıracak. Ülkemiz gayretli, adaletli yeni bir yönetime kavuşacak. Millete hizmete eden yöneticiler, millete karşı haddini bilir. Cumhuriyet Halk Partisi kayıtsız şartsız millete inanmanın ve millete güvenmenin partisidir. Bizim siyasetimizin temeli Mustafa Kemal Atatürk'ün ortaya koyduğu "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözüdür. Bu devrimi sizler hayata geçireceksiniz. 23 Mart'ta seçilmişlerin değil seçenlerin sözü olacak. Basit bir aday belirleme süreci değildir, bu demokrasi devrimidir. Ön seçimle birlikte Türkiye'de siyaset yeni bir yola gidiyor. Tek adamların devri kapanacak, 23 Mart'ta milletin gözü kulağı Cumhuriyet Halk Partisi'nde olacak. O gün tek adam rejimine karşı olduğumuzu, hep birlikte nasıl güçlü olduğumuzu ve seçime hazır olduğumuzu göstermeye hazır mıyız? Bir adım bile geri adım atmamaya hazır mıyız? Seçimi kazanıp, zalimliği kendilerine strateji yapanları evlerine göndereceğiz. Her şeyi milletimizin önünde yapacağız. Milletimizin ortak çıkarlarını gözeteceğiz. Bu son şansı heba etmeyeceğiz. Bu yolda somut politikaları; bilim insanlarıyla danışarak dünyanın en iyi örnekleriyle milletin ortak çıkarlarını gözleterek geliştireceğiz. Biliyorum korkuyorlar, benden korksunlar. Benden zalimler korksun. 23 Mart'tan sonra projelerimizi konuşacağız. Milletimizle konuştuğumuzda erken seçim talebi daha da artacak. Kazançlarının nasıl misli misli artacağını anlatacağız. Hayatın her alanında yapacaklarımızı tane tane il il, ilçe ilçe, belde belde, köy köy anlatacağız. Milletimiz görecek ki biz durumu idare etmeye değil; bu bozuk düzene son vermeye geliyoruz. Biz emeğim hakkını almaya, üretenin kazandığı bir ülke var etmeye geliyoruz. Huzurun, güvenin, kardeşliğin hakim olduğu bir ülke kuracağız."
"BURSALILARI VE BURSASPORLULARI SEVİYORUM"
Bursaspor taraftarına övgü dolu sözler söyleyen İmamoğlu, "Bursaspor çok nadirdir, bazı kurumlar vardır zor zamanlar yaşayabilir ama en zor koşulda o yüreği olan insanların o kuruma sahip çıkması o kurumların yüceliğini, büyüklüğünü gösterir. Ben Mustafa Bozbey ve arkadaşlarına güveniyorum ama en zor koşullarda Türkiye'de nadirdir o koca stadyum tıklım tıklım doluyor ya onun için Bursalıları ve Bursasporluları ayrı seviyorum" diye konuştu.
"BANKADAKİ PARANIZA ÇÖKERLER"
İmamoğlu, üniversite diplomasını iptal ettirmeye çalışma süreci hakkında konuştu. İmamoğlu, "Partimiz ön seçim ilan ettiği andan itibaren saldırılar başladı. Öyle saldırılar var ki utanç verici. Sandıkta yenemedikleri, bundan sonra da yenemeyecekleri CHP'ye boyun eğdirmek istiyorlar. Ama ne biz boyun eğeriz ne de bu aziz millete boyun eğdirtecek kişi anasının karnından doğmadı. 2019'dan bu yana her gün bir davayla karşı karşıyayım. Belediyemiz son altı yılda bin 200 teftiş, soruşturma geçirdi. Hepsinden boş döndüler. Şimdilik 25 yıl hapis 5 kez de siyasi yasak istiyorlar hakkımda. Belli ki Ekrem'den böyle kurtuluruz hesabı yapıyorlar. Bu büyük milletin sizinle hesabı var, bu hesabı görecek. 35 yıl sonra diplomamı iptal ettirmeye çalışıyorlar. Öyle aceleleri var ki savcılık 2. kez üniversiteye yazı yazmış. Ekrem İmamoğlu'nun işlemini hızlandır diye. Halbuki üniversite 5 yıl önce karar almış, Ekrem İmamoğlu'nun diplomasıyla ilgili usulsüzlük yoktur diye. Ama malum şahsın ihtiyacı var, 23 Mart'tan önce Ekrem İmamoğlu karşıma aday çıkmasın diyor. Ama bu partide milyonlarca Ekrem var, bunu bilmiyor. Hanımefendiler hayatını bu ülkeye feda etmiş görevler yapmış beyefendiler meselenin beni aşan noktası var. Fakültenin verdiği üniversite diploması pek çok devlet kurumunda işlem yapılan bir diploma bu. Böyle bir resmi belge 35 yıl sonra bir kişinin siyasi amaçları, siyasi çıkarlarıyla iptal edilirse artık bu ülkede hiç kimse elindeki resmi evraka güvenemez. Benim 35 yıllık diplomamı iptal ettirmeye çalışanlar başarılı olursa, yarın da sizin 40 yıllık, 50 yıllık zeytin tarlalarınıza, ailelerden kalan bağınıza bahçenize, bankadaki paranıza çökerler. Yalnız iktidarın kendisi değil, devlette yargıda adamı bulunan elinizdeki tapuları iptal ettirir. Devletin kurumlarının verdiği belgeler böyle ihtiraslarla iptal edilemez. Ekrem'i seçim dışına itmek için Türkiye Cumhuriyeti devletini bu hale düşürmeye hazır bunlar" dedi.

BOZBEY: "EKREM BAŞKANIMIZIN YANINDAYIZ"
Bursa olarak Türkiye’ye güçlü bir mesaj verdiklerini belirten Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de, “Hepimizin tek bir görevi var: Cumhuriyetimizi yeniden aydınlık günlere kavuşturmak. Demokrasiyi ve adaleti yeniden egemen kılmak. Ülkemizin kurucusu, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetine sahip çıkmak” diye konuştu. Son yerel seçimle birlikte algıyla yönetilen, gerçeklerden kopuk yönetim anlayışının sona erdiğini vurgulayan Başkan Bozbey, artık şeffaf, adil ve hesap verebilir yerel yönetim anlayışı olduğunu ifade etti. Göreve geldiklerinde Bursalıların hakkının bir grup insanın çıkarı için harcandığını gördüklerini ve her kuruşun takipçisi olduklarını hatırlatan Başkan Bozbey, şeffaf ve adil bir yönetim anlayışıyla, Bursalıların güvenine layık olmak ve Bursalının hakkını, Bursalıya vermek için gece-gündüz çalıştıklarını anlattı. Sosyal demokrat yönetim anlayışını ülke geneline yaymak istediklerini söyleyen Başkan Bozbey, “Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, Ekrem Başkanımızın yanında olduğumu, buradan açıkça ifade ediyorum. Kol kolayız, omuz omuzayız” dedi.