Ara
36,6675 %0.15
39,9433 %0.26
3.520,41 % 0,06
5.755,87 % 0,06
Bursa
Açık
26°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
BURSA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Bursabiliyor GÜNDEM Bilinçsiz gübre kullanımı müsilajı tetikliyor!

Bilinçsiz gübre kullanımı müsilajı tetikliyor!

Gerekli önlemler alındığı takdirde Marmara Denizi’nin 5-6 yıl içerisinde kendini toparlayacağını söyleyen Bursa Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Yılmaz, tarımda bilinçsiz gübre kullanımının da müsilaj oluşumunu tetiklediğini ifade etti.

2021 yılıyla birlikte Marmara Denizi’nde hayatımıza giren müsilaj, Türkiye’nin merkezi konumunda bulunan Marmara Bölgesi’ndeki deniz yaşamını adeta bitirme noktasına getirdi. İlkbahar mevsimiyle başlayan müsilaj sorunu bu yıl kış aylarına kadar geriledi. Başta deniz kirliliği olmak üzere pek çok nedeni olan müsilajı, bu konuda yaptığı çalışmalarla bilinen Bursa Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Yılmaz’a sorduk. Bursabiliyor’a konuyla ilgili aydınlatıcı açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Mete Yılmaz, “Müsilaj, denizel ortamda yaşayan mikroorganizma ve diğer canlıların organik atıklarının sıcaklık, tuzluluk ve oksijen azlığı gibi faktörlerin de etkisiyle suda bozuşmadan birikmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Normal şartlarda bu tür atıklar denizdeki mikroorganizmalar tarafından parçalanırken, müsilajı oluşturan çevresel koşular devreye girdiğinde atıklar parçalanamıyor ve birikiyor. Bu noktada; sıcaklık ve tuzluluk oranı bizim çok da kontrol edebileceğimiz parametreler değil. Ancak oksijen azlığı ve kirliliğe neden olan faktörleri uzaklaştırmakla müsilajı bertaraf edebiliriz” dedi.

Prof. Dr. Mete Yılmaz


“ATIKLAR SADECE FİZİKSEL ARITMADAN GEÇİYOR”


Denizlerdeki kirlilik oranının müsilaj oluşumunu tetiklediğinin altını çizen Prof. Dr. Mete Yılmaz, “Denizlerimizde kirlilik arttıkça müsilaj oluşumunu sağlayan algler yoğun miktarda üremektedir. Yoğun miktarda üreyen algler ölmekte ve sonrasında sudaki oksijen seviyesini aşağılara çekmektedir. Şu an Marmara Denizi’ne çok ciddi miktarda evsel ve endüstriyel atık girdisi mevcut. Bu atıkların çoğunluğu ileri arıtma yapılmadan denize deşarj edilmektedir. Bölgemizde çoğu atık biyolojik arıtmadan geçmeden Marmara Denizi’ne deşarj ediliyor. Maalesef atıklar sadece fiziksel arıtmadan geçiyor. Bu da çok ciddi bir kirlilik yükü oluşturmaktadır. Denize dökülen atıkların bozuşması da çok ciddi oksijen tüketimine neden oluyor. Kesin sebep ve sebepleri tam olarak bilmiyoruz ancak denizel izleme çalışmaları bize sıcaklık, tuzluluk oranı ve oksijen azlığının birlikte etki ederek müsilaj oluşumuna katkı sağladığını düşündürüyor” bilgisini paylaştı. 
“GEREKLİ ÖNLEMLER ALINIRSA MARMARA DENİZİ 5-6 SENE İÇİNDE KENDİSİNİ TOPARLAR”
Müsilaj oluşumunun durdurulabilmesi için acil tedbirler alınması gerektiğini belirten Mete Yılmaz, “Denizdeki kirlilik müsilaj oluşumunu çok yönlü bir şekilde etkiliyor. Hem alg artışına neden oluyor hem de alg artışı ve organik atıkların bozuşması esnasında oksijen seviyesini düşürüyor. Dolayısıyla alınması gereken ilk önlem Marmara Denizi’nin kirliliğinin azaltılması. Şayet bu gerçekleşirse Marmara Denizi 5-6 sene içerisinde kendisini toparlamaya başlayacaktır. Şu an Marmara Denizi’nin görünmeyen yüzü yani su kolonunun hemen hemen tamamı müsilajla kaplı. İlerleyen günlerde bu tabakanın su yüzeyine çıkması muhtemel.”


"BÖYLE GİDERSE MARMARA DENİZİ ÖLECEK!"


Marmara Denizi için tehlike çanlarının çaldığı uyarısında bulunan Prof. Dr. Mete Yılmaz, “Daha önce 2021 ve 2022 yıllarında yaşadığımız müsliaj sorunuyla 2025’te de karşılaşabiliriz. Daha ciddi de olabilir. Çünkü hava sıcaklıkları da yüksek gidiyor. Ayrıca müsilaj dipteki deniz canlılarının yaşam alanlarını kısıtlıyor, onların oksijen ihtiyacının karşılanmamasına neden oluyor ve hem denizel bitki ve dip hayvanlarını olumsuz etkiliyor. Bir süre sonra balıkçılık faaliyetlerinde de sıkıntılar yaşayabiliriz. Marmara’daki yerleşim yerlerindeki nüfus artışıyla birlikte denize çok ciddi endüstriyel ve evsel atık gidiyor. Ne kadar derin deşarj edilse de Marmara Denizi oksijensiz kaldı ve canlıların yaşaması için zor bir hal aldı. Şayet gerekli önlemler alınmazsa Marmara Denizi ileride ölü duruma gelecektir” dedi.


"BİLİNÇLİ GÜBRE KULLANIMI HAYATA GEÇİRİLMELİ"


Denize giden atıkların arıtımıyla ilgili önerilerde bulunan Yılmaz, “Arıtma sistemlerinde; fiziksel ve biyolojik arıtımların bir arada kullanıldığı ve azot fosfor yükünün ciddi oranda azaltıldığı yöntemler uygulanmalıdır. Ayrıca tarımda gübre bilinçsiz şekilde kullanılıyor ve o gübreler nihayetinde yer altı suları marifetiyle derelere, göllere ve denize ulaşıyor. Dolayısıyla bunlar da çok ciddi bir kirlilik kaynağı. Kirliliği azaltmak için çok yönlü bir çalışma yapmak gerekiyor. Evsel atıkların yanında bilinçli gübre kullanımının da hayata geçirilmesi gerekiyor. Tarım alanlarından sızan suların denizlere ulaşmadan iyileştirilmesi gibi yöntemler kullanılmalıdır. Tarımsal alanlarda sulak alanlar kurarak Bursa özelinde konuşacak olursak bu suların Nilüfer Çayı’na ulaşmadan, suların azot fosfor girişini azaltmaya yönelik çalışmalar yapılabilir. Sonuç olarak müsilaj oluşumunu önleyebilmek için kobine bir kirlik azaltılması faaliyetine girilmesi gerekiyor” diye konuştu. 

Haber Merkezi: Süleyman Turunç
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *